KURUCU YAŞAR BAYRAM 1-ANA SAYFA 2-PEYGAMBERLER 3-ALİMLER 4-EVLİYALAR 5-MEZHEPLER 6-ÖĞÜTLER
1-HZ MUHAMMET 2-ALİMLER 3-EVLİYALAR 4-MEZHEPLER KURUCU YAŞAR BAYRAM SAYFAMIZA
HOŞGELDİNİZ
ein Bild ein Bild

Sitene Ekle...

GÜLLERİN EFENDİSİ  
 
  UKBE İBNİ ÂMİR EL-CUHENÎ 07.05.2025 21:46 (UTC)
   
 
HZ. UKBE İBNİ ÂMİR EL-CUHENÎ (r.anh)

 

Ukbe İbni Âmir el-Cuhenî radıyallahu anh Kur'an-ı Kerim'i güzel okuyan bir Kur'an hâfızı... Gecenin seher vakitlerinde kalkıp Mevlâ ile konuşurcasına huşû ile Kur'an tilâvet eden bir âşık... Kendi el yazması Kur'an'ı bulunan bir ilim eri...

O, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin Medine-i Münevvere'ye hicretinden sonra islâm'la şereflendi. Müslüman oluşunu kendisi şöyle anlatıyor:

"İnsanlardan uzak, çöllerde küçük sürülerimin peşinde hayatımı geçiriyordum. Mekke'de yeni dinin ve son Peygamberin geldiğini daha sonra Medine'ye hicret edeceğini duydum. Kısa bir zaman sonra da Medine'ye teşrif ettiği müjdesini aldım. Bütün Medine'li müslümanların sevinç haberleri geliyordu. Ben de sürülerimi bırakıp Medine'ye koştum. Huzuruna vardım ve: "Ya Rasûlallah! Ben size bey'at edeceğim" dedim. Sevgili Peygamberimiz: "Sen kimsin?" dedi. Ben de: "Ukbe İbni Âmir el-Cuhenî'yim" dedim. Bana: "Sence hangisi daha iyi. Bedevi bey'ati mi, yoksa hicret bey'ati mi?" dedi. Ben de: "Hicret bey'ati yapmak istiyorum." Yani, Medine'de kalmak üzere bey'at ediyorum dedim. Muhacirlerle beraber yanında bir gece kaldım. Ertesi gün küçük sürümün yanına döndüm."

Ukbe (r.a)'ın gönlüne islâm ışığı girmişti, fakat o sevgiliden ayrı kalışı yeni gelen vahiyleri duyamaması ona çok zor geliyordu. Kendi ifadesiyle şöyle bir çare bulmuştu: "Biz oniki arkadaştık. Sürülerimizi otlatmak için Medine'den uzakta kalıyorduk. Arkadaşlarla aramızda : "Biz de hiç iş yok. Yeni gelen vahyi öğrenmek ve Rasûlullah (s.a)'ın sohbetinde bulunmak için hergün birimiz Medine'ye gitse, sürüsüne burada kalanlar baksa diye anlaştık. Ben sürüleri bırakmaktan korkuyordum. Siz gidin ben sürünüze bakayım. Geldiğinizde, dinlediklerinizi ve öğrendiklerinizi sizden alırım" dedim. Bir müddet böyle nöbetleşe devam ettik. Sonra o sevgilinin yüzünü görememek, huzurunda bulunamamak canıma tak etti ve kendi kendime:
"Yazıklar olsun sana! Sen bu sürüler yüzünden mi Rasûlullah (s.a)'ın sohbetinde bulunmayı terk ediyorsun. Gelen vahyi direk onun ağzından duymak, aracısız, ondan almaktan bu sürüler mi seni alıkoyuyor?" dedim. Gafletten uyanarak kendime geldim ve koyunlarımı bırakıp Rasûlullah (s.a)'ın yakınında bulunmak için Medine'ye hicret ettim. Mescid'de yatıp kalktım."

Ukbe (r.a) gölge gibi Rasûlullah (s.a) efendimizi takip etmeğe başladı. Yolculukda hayvanının yularını tuttu. Ona hizmeti zevk haline getirdi. Efendimiz de Ukbe'yi çoğu kere terkisine alırdı. Bu sebebten ona Rasulullah'ın redifi diye isim verildi. Kendisi şöyle anlatıyor.

Birgün Rasulullah (s.a) efendimiz bana : "Ukbe! Sana, şimdiye kadar benzeri görülmeyen iki sûreyi öğreteyim mi?" dedi. Ben de: "Evet Ya Rasûlallah! " dedim. Bunun üzerine iki Cihan Güneşi efendimiz bana "felâk ve Nas" sûrelerini okudu. Namaz vakti girince imam oldu ve o iki sûreyle namazı kıldırdı. Daha sonra: "Ey Ukbe! Yatarken bu sûreleri daima oku!" buyurdu.

Ukbe (r.a) Allah'ın sevgilisine yakın olmanın ve ona hizmet etmenin bereketini, hayatında gördü. Kur'an, hadis, fıkıh ve ferâiz ilminde güzide şahsiyet oldu. Ashab arasında ilim ve cihad eri olarak anıldı.
O, Kur'an okumak ve öğretmekten büyük zevk alırdı. Birgün Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizden: "Ya Rasûlallah! Hûd ve Yusuf sûrelerini bana okur musunuz?" diye ricada bulundu. Efendimiz okudu Ukbe dinledi. Daha sonra öğrendiği şekilde etrafına okudu ve öğretti.

O, Kur'an-ı Kerim'i çok güzel okurdu. Sahabe onun tane tane okuyuşunu dinler, kalpleri ürperirdi. Bilhassa geceleri ortalık sakinleşince yüksek sesle, Mevlasıyla konuşurcasına âyetleri tefekkür ederek hûşû ile okur gözleri yaşlarla dolardı.

Hz. Ömer (r.a) onu birgün çağırıp şöyle dedi "Ey Ukbe! Bana biraz Kur'an oku!" O da: "Hay, hay, Ey emîru'l-mü'minin" dedi ve bir miktar Kur'an okudu. Ukbe (r.a)'ın tatlı tatlı okuyuşunu hûşû ile dinleyen Hz. Ömer (r.a) gözyaşlarını tutamadı ve sakalını ıslatıncaya kadar ağladı.

Evet!.. Kur'an böyle bir kitaptır. Onu huşû ile dinlemek kalbleri ürpertir... Gönülleri yumuşatır. Gözyaşlarını akıtır... Çünkü kâmil mü'minlerin gıdasıdır Kur'an... Allah'ım!.. Bizlere de o yüce kitabın derinliklerine dalabilmeyi, onu okumak okutmak ve dinlemeyi zevk haline getirebilmeyi nasib et!.

.Ukbe (r.a) kendi elleriyle yazdığı bir Kur'an bıraktı. Yakın zamana kadar Mısır'da kendi adıyla bilinen cami'de muhafaza edildi. Fakat kaybolan kültür hazinelerimiz arasında maalesef o da kayıplara karışıp gitti.

O, Hz. Ömer (r.a) devrinde Şam'ın fethinde bulundu. Büyük kahramanlıklar gösterdi. Komutan Ebu Ubeyde (r.a) halifeye müjdeyi ulaştırmak üzere onu gönderdi. Muaviye devrinde Mısır'da valilik yaptı. Onun emriyle Rodos adasının fethi için gönderilen orduya kumandan oldu.

Ukbe (r.a) askeri bilgileri öğrenmekten zevk alırdı. Kendisi de mükemmel ok atardı. Halkı da bu işe teşvik ederdi. Bir defasında Hz. Halid İbni Velid (r.a)'a Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin: "Cenab-ı Hak bir ok için üç kişiye cennet nasib edecektir" hadisini hatırlatmıştı. Bunun için ok atmak hususunda büyük gayret sarfederdi.

İlim ve cihada çok önem veren Ukbe (r.a) 55 hadis-i şerif rivayet etmiş ve 58. hicri senede Mısır'da vefat ettiği bildirilmiştir. Cenab-ı Hak'tan şefaatlerini niyaz ederiz. Amin.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Sorular ve cevaplar kodu namaz vakitleri

[DİNİ KODLAR] SİTENİZE NAMAZ VAKTİ kupraslıyız

 

SAAT

Şifrenizi girin
Kullanıcı:
Parola:


Web'te Türkçe

 
K

mario oyunları
=0
  MEMURLAR HABERLERİ
TAKVİM
  VATANDAŞLIK KİMLİK SORGULAMA
kimlik sorgulama

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy



---------------

Bugün 56637 ziyaretçikişi burdaydı!
sayaç
47911.tr.gg html kod siteleri

Klip Kodları-1Klip Kodları-2Klip Kodları-3Türk Mutfağı KoduYemek Tarifleri Kodu Yemek Tarifleri Kodu-2Peygamberler Tarihi-1Peygamberler Tarihi-2Ders izle Kodları-1Ders Kodları-2Burç Kodları-1Burç Kodları-2Padişahlar KoduSağlık KodlarıCanlı Tv KodlarıSitenize Tv KodlarıNostalji Tv KodlarıPlazma Tv KodlarıOnline Radyo KoduRüya Tabirleri KoduK.Sunal Resim KoduPara KodlarıBilgisayar Dersleri KoduKutsal Emanetler KoduHaber Arşivi KoduSondakika Haber KoduNamaz Vakitleri Koduİl il İmsakiye KoduWebmaster KodlarıTrt Kanalları KoduGünlük Gazeteler KoduKur'an Dersleri Koduİl İl Türkiye KoduResimli Şiir KodlarıŞiir Dinle KoduŞiir Dinle Kodu-2Kur'an Dersleri Koduİl İl Türkiye KoduOnline Oyun KoduE-Devlet KoduTv'de Bugün KoduGazete Oku KoduAtatürk Resim KodlarıGünlük Burç KoduLink Arşiv Kodları
WEBMASTER KODLARI========----==============--======[sitene ekle]
html kod şifreleri
WEBMASTER KODLARI-------------------------------------------------------------------sitene ekle
Klip Kodları-1
Klip Kodları-2
Klip Kodları-3
Türk Mutfağı Kodu
Yemek Tarifleri Kodu
Yemek Tarifleri Kodu-2
Peygamberler Tarihi-1
Peygamberler Tarihi-2
Ders izle Kodları-1
Ders Kodları-2
Burç Kodları-1
Burç Kodları-2
Padişahlar Kodu
Sağlık Kodları
Canlı Tv Kodları
Sitenize Tv Kodları
Nostalji Tv Kodları
Plazma Tv Kodları
Online Radyo Kodu
Rüya Tabirleri Kodu
K.Sunal Resim Kodu
Para Kodları
Bilgisayar Dersleri Kodu
Kutsal Emanetler Kodu
Haber Arşivi Kodu
Sondakika Haber Kodu
Namaz Vakitleri Kodu
İl il İmsakiye Kodu
Webmaster Kodları
Trt Kanalları Kodu
Günlük Gazeteler Kodu
Kur'an Dersleri Kodu
İl İl Türkiye Kodu
Resimli Şiir Kodları
Şiir Dinle Kodu
Şiir Dinle Kodu-2
Kur'an Dersleri Kodu
İl İl Türkiye Kodu
Online Oyun Kodu
E-Devlet Kodu
Tv'de Bugün Kodu
Gazete Oku Kodu
Atatürk Resim Kodları
Günlük Burç Kodu
Link Arşiv Kodları








GEZ VE BUL

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol